Mustafa ÖZ
Çocukluğum ve gençlik yıllarım dedemin Aydın-Nazilli’de bulunan zeytin ve incir bahçelerinde geçti. O yıllarda yörede sadece iki adet eski sistem zeytinyağı fabrikası vardı. Yoğunluk nedeniyle çok sıra olurdu.O nedenle kadınlar zeytinleri evde ağaçtan oyma kurnalarda ayakla sıkarlardı.Biz çocuklar, kurnaların önünde annelerimize yardım ederdik.
İlkokul öğretmeni olup göreve başlayınca bu işlerden tamamen koptum. Doğu görevinden sonra ikinci tayinim Edremit’te Kaz Dağlarının kuzey eteklerinde bulunan Agonya Ovası’nın köylerine çıktı. Hafta sonlarında Edremit’e gezmeye giderdik. Buradaki zeytin ağaçlarını ve çalışanları görünce eski günler aklıma gelirdi.Emekli olduğum zaman tekrar zeytin ve zeytinyağına dönme planlarım vardı.2007 yılında emekliye ayrıldıktan sonra,bir süre halk eğitim merkezlerinde halk oyunları usta öğreticiliği ve düğünlerde müzisyenlik yaptım.
2010 yılında yavaş yavaş bu zeytin ve zeytinyağı işine soyunmaya başladım. Fakat aradan 30 yıl geçmiş, sektör gelişmiş ben geri kalmıştım. Bu nedenle sektör hakkında araştırmalara başladım.
*İzmir’de UZZK (Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi) olduğunu öğrendim. 2010 yılında üç günlük İlk zeytinyağı tadım eğitimimi bu kuruluşta şimdi UZZK’nın başkanı olan Ümmühan TİBET’ten aldım.
*2010 yılından 2015 yılına kadar Edremit M.Y.Okulu Zeytincilik Ve Zeytin Teknolojileri bölümünün açtığı bütün kurs ve seminerlere katıldım.
*2015 yılında, bu okulda öğretim görevlisi olan değerli hocam Mücahit Kıvrak’ın yönlendirmesiyle 36 yıl sonra 55 yaşında tekrar üniversite sınavlarına girerek bu okula kaydımı yaptırdım ve 2017 yılında da okuldan çok değerli bilgilerle mezun oldum.
*Okula devam ederken 2016 yılında merkezi İzmir’de bulunan Zeytindostu Derneğinin Muğla’da düzenlediği, ülkemizden ve yurt dışından değerli zeytinyağı tadım uzmanlarının eğitim verdiği eğitimlere katıldım. Bu eğitim sonunda yapılan zeytinyağı tadım sınavını başarıyla vererek uluslar arası belgemi aldım.
*2017 yılında yine okula devam ederken, Anadolu Sigortanın kaybolmaya yüz tutan geleneksel sanatlarımızı gelecek kuşaklara aktarmak amacıyla düzenlediği proje kapsamında Zeytindostu Derneği ve Edremit Halk Eğitimi Merkeziyle beraber Edremit M.Y. Okulunda düzenledikleri ve 2 ay süren geleneksel zeytinyağı sabunu yapımı eğitimlerine katılarak sıcak ve soğuk zeytinyağ sabunu yapımını öğrendim.
Şu anda Edremit ve Çanakkale,Muğla ve Aydın yöresinde önceden tanıdığım üretici arkadaşlarla,okuldan sınıf arkadaşlarımla ve akrabalarımla iş birliği yaparak olanaklarımız ölçüsünde kaliteli zeytin ve zeytinyağı üretip pazarlamaya çalışmaktayız.Önümüzdeki yıllarda arkadaşlarımla beraber daha kaliteli ürünler üreteceğimize inancım sonsuzdur.
Amacımız kaliteli sızma zeytinyağını üretmek ve uygun şartlarda depolamak ve ambalajlamak; daha sonra kaliteli zeytinyağını tanıtma, saklama ve kullanma konularında tüketiciyi bilinçlendirmektir. Zeytinyağının yanında zeytin çeşitleri, Aydın Nazilli’de akrabalarımın ürettiği incir ile kendi yapımım zeytinyağ sabunları da ürünlerimizin arasında bulunmaktadır.
Markamızın öyküsüne gelince: Öğretmenlik yıllarımda amatör olarak müzik ve halkoyunları ile uğraştım. Yörenin düğünlerinde müzisyenlik yaptım.Arkadaşlarımla amatör bir halk müziği grubu kurarak yöredeki yerel etkinliklerde ve okul gecelerinde konserler verdik.Anadolu insanı, aşkını,hüznünü, acısını, sevincini türkülerle anlatmıştır.Zeytin ağacı da doğanın ve insanoğlunun kendine olumlu ve olumsuz yaklaşımını,verdiği ürünle acısını, sevincini, hüznünü anlatmaya çalışmıştır. Biz de ‘’ZEYTİNİN TÜRKÜSÜ’’olarak, yıllara meydan okuyan zeytinin ağacının bize sunduğu ve değerini bilemediğimiz nimetlerini türkülerle tanıtarak, zeytin ağacına olan vefa borcumuzu ödemeye çalışacağız.